27 Mayıs 2011 Cuma

Flori, the chocolatier…


İnkar etmiyorum, çikolata hep bir tutku oldu benim için. Hep bir kaçış oldu sıkıntılardan, sınavlardan, bitmek bilmeyen işlerden… İyi hissetmenin, mutlu olmanın en kolay yolu oldu hep.

Belki takip ediyorsunuz, bir süredir annemin yaptığı çikolataları yazıyorum, onların kokusunu, o pasparlak görüntülerini, o vazgeçilmez tatlarını anlatıyorum. Dünse ilk defa çikolatayla ilgili bambaşka bir deneyim yaşadım. Bu sefer size kendi çikolata deneyimimi anlatacağım.

Her yere geç kalan ben, ilk defa dakikalar önce kursta yerimi aldım. Pür dikkat öğretmeni dinledim J Annem daha önce yaparken defalarca anlatmıştı aslında, ama ilk defa duyuyormuş gibi kendimden geçtim dinlerken. Sınıfça yapacağımız çikolataların iç dolgusunu ben hazırladım J Tarife uygun olarak güzelce karıştırdım. Ne de olsa annemin kızıydım, güzel yapmalıydım J Aslında onunkiler kadar pürüzsüz, onunkiler kadar parlak ve lezzetli yapmak emek istiyordu biliyordum. Ama bir gözü üstümdeydi ve yapabileceğimi, başarabileceğimi bildiğini hissediyordum.

Ne fark ettim biliyor musunuz? Çok özel bir şeymiş çikolata yapmak. O an bütün dünyadan uzaklaştım, dünyayı unutup tek derdim çikolatanın lezzeti ve görüntüsü oldu. İlk denemelerimde annemin daha önce denemediklerinden, aslında acaba nasıl olur diye hep merak ettiğim lezzette çikolatalar yaptım.

Başarmıştım! Kalıptan çıktı çikolatalarım, belki anneminkiler kadar parlak olmadı ama ilk deneme için başarılıydı.

Heyecanım görülmeye değerdi.

Bundan böyle size kendi yaptığım çikolatalar hakkında da yazıyor olacağım.


Flori
Çırak/ Eti'S Chocolates J

1 yorum:

  1. Müthiş bir iş yapıyorsunuz.HARİKASINIZ....Muhakak bana da beklerim

    YanıtlaSil